Yalova’da yaşayan Umutcan Ateş, fazla kilolarından kurtulup askere gitmek için mide küçültme ameliyatı olmaya karar verdi. Mayıs ayında Yalova’daki özel bir hastanede ameliyat oldu. Ameliyatın ardından ağrıları dinmeyen Umutcan Ateş, kısa aralıklarla hastaneye başvurdu. Hastaneye gittiğinde kan ve idrar testi yapılıp ultrasona alınan Ateş’in ağrılarının, kas ağrısı olduğu söylendi.
Yapılan detaylı tahlillerin ardından safra kesesinde çamur veya taş olabileceği değerlendirilen Umutcan Ateş, 2’nci ameliyata alındı. Operasyonla safra kesesi alınan Ateş, 2’nci gün taburcu edildi. Evde üşüme, titreme, bilinç kaybı gibi ataklar geçirip tekrar aynı hastaneye getirilen Ateş, buradaki yetkililerin yönlendirmesiyle İstanbul’daki başka bir özel hastaneye sevk edildi.
DALAĞINI ÇÜRÜTTÜĞÜ TESPİT EDİLDİ
Kan değerleri yüksek olduğu gerekçesiyle sevk edildiği İstanbul’daki hastanede detaylı kontrolleri yapılan Ateş’in, geçirdiği mide küçültme ameliyatı sonrasında midesinde kaçak olduğu, sızan mide asidinin ise dalağını çürüttüğü tespit edildi. 3’üncü kez İstanbul’da ameliyata alınan Umutcan Ateş’in bu kez de dalağı alındı. Dalağın yüzde 50’sinin mide sızıntısından dolayı çürüdüğü belirlendi. 4 ayda 138 kilodan 80 kiloya düşen ve doktor hatasından kaynaklandığını iddia ettiği operasyon sonrası safra kesesini ve dalağını aldırmak zorunda kaldığını dile getiren Ateş, savcılığa gidip suç duyurusunda bulundu.
“BİR ŞEY SÖYLEMEDEN GÖNDERDİLER”
Fazla kiloları nedeniyle ameliyat kararı aldığını belirten Ateş, “İlk ay kontrole geldiğimde kan testi istendi. Kandaki enfeksiyon değeri anlamına gelen SRP, 260 civarında çıktı. İdrar enfeksiyonundan dolayı değerlerimin yüksek olabileceği söylendi. Aradan 5 gün geçti. Sol arka yanımda ağrılarım başladı. Tekrar hastaneye gittim. Bu sefer kas ağrısı olduğu söylendi. Ultrason çektiler, bir şey söylemeden gönderdiler. 3 gün sonra ağrılarım artınca tekrar geldim. Bu kez safra kesesinde çamur olduğu söylendi. Antibiyotik tedavisine başladılar. İlaçları kullandım ama bir faydasını göremedim. Tekrar geldiğimde, ameliyatla safra kesemi aldılar. Ertesi gün taburcu oldum. 2 gün sonra üşüme, titreme belirtileri oldu. Tekrar ambulansla hastaneye geldim. 12 gün antibiyotik tedavisi uygulandı. Değerlerimin çok yüksek olduğunu söyleyip beni İstanbul’a başka bir hastaneye sevk ettiler” dedi.
“ÇÜRÜYEN DALAK BENİ ZEHİRLEMİŞ”
İstanbul’daki özel hastanede yapılan tahlillerde midenin sağ ve solunda sızıntı olduğunu, bundan dolayı dalağın zarar gördüğünü öğrenen Ateş, “Tekrar ameliyata girdim, bu sefer dalağım alındı. Yaklaşık 21 gün hastanede kaldım. 2 gün daha geç kalmış olsaydım ölme ihtimalim olduğu söylendi. 14 gün boyunca uyguladıkları antibiyotik tedavisi bir işe yaramadı. Çürüyen dalak beni zehirlemiş. Kandaki enfeksiyon değerleri yükselmiş. Sorun mide ameliyatında başlamış. Mide küçültme operasyonundan sonra, midede kaçak olduğu için, dalağın olduğu bölgeye mide asidi sızmış. Dalak erimiş, çıkardıklarında yarısının olmadığını söylediler. Askere gitmek için ameliyat oldum. Dalağım alındığı için askerlikten muaf tutuldum. Sırf zayıflayıp bu yıl askere gitmek için ameliyat oldum. Artık askere gidemeyeceğim” ifadelerini kullandı.
HASTANEDEN ‘PARA’ TEKLİFİ
Hastane yönetiminin, şikayetçi olmamaları için kendilerine para teklifinde bulunduğunu öne süren baba Serdar Ateş (47), “Çocuğumun hayatı İstanbul’daki hastanede kurtuldu. Birkaç gün daha geç kalsak mide kaçağından çocuğum toprağa verilmişti. Biz İstanbul’daki hastanede olduğumuz sırada ‘Protokol imzalayalım. Şikayetçi olmayın. Size para verelim’ gibi tekliflerde bulundular. Biz para peşinde değiliz. Burası ticarethane değil, hastane. Burada hizmet verilmesi gerekiyor. Hastanenin araştırılmasını istiyorum. Geçen hafta yasal süreci başlattık. Çocuğum 4 aydır hastanelerde. Psikolojik olarak ailecek bitkin durumdayız. Benim de psikolojim bozuldu. 138 kiloydu. Askere gitmek için ameliyat oldu. Dalağı alındığı için şimdi hiç gidemeyecek. O da doktor hatasından kaynaklı” diye konuştu.
Yalova’daki özel hastanenin yetkilileri, hastanın hatalı beslenmesinden dolayı midesinin zarar gördüğünü, bu sebepten meydana gelen sızıntı sonrası bazı iç organların zarar gördüğünü, hatalı herhangi bir işlem yapılmadığını ve adli sürecin devam ettiği açıklamasında bulundu.