DEVA Partisi Lideri Ali Babacan’dan Konut Finansmanı Kurumu Modeli Önerisi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye’de vatandaşlara düşük maliyetle ev sahibi yapacak bir proje önerisinde bulundu. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Avrupa’da uygulanan Konut Finansman Kurumu (KFK) Modeli’ni Türkiye’de de hayata geçirmenin gerekliliğine dikkat çeken Babacan, “Bir avuç insanın kar elde etmesi için milyonlarca insanın pahalı konutlarda yaşamak zorunda kalmasını engellemeliyiz. Cumhurbaşkanı’nın bu konuya odaklanması ve çözüm için adımlar atması gerekiyor ancak maalesef böyle bir niyetleri yok. Biz olsak, bu sorunu 6 ayda çözerdik” dedi.

Babacan, katıldığı “Mesele Ekonomi” adlı programda, Türkiye’de arsa üretiminin yetersiz olmasının rant oluşturduğunu belirterek, “Eğer bol miktarda arsa üretilebilirse, imarlı ve imar parseli olan alanların sayısı artarsa, konut maliyetlerindeki arsa payı azalacaktır. Bu durumda zarar edenler olabilir ancak geniş kitleler kazanacaktır. Yani milyonlarca insan daha uygun fiyatlarla ev sahibi olabilecektir. Bu durum, arsa spekülasyonundan ve rantlarından kazanç sağlayan az sayıdaki insanı mutsuz edecektir. Ancak aynı zamanda bu insanlar belediye başkanları ve iktidar partisine çok yakın kişilerdir” şeklinde konuştu. Babacan’ın ifadeleri şu şekildedir:

“Siyasetin Finansmanı Rant Kaynaklı”

“Siyasetin finansmanı büyük ölçüde buradan gelmektedir. Bu durumda imar rantı, emsal değişikliği ve imar geçişi gibi konular en büyük rant oluşum alanlarıdır. Bir avuç insanın kar etmesi için milyonlarca insan pahalı konutlarda yaşamak zorunda kalıyor. Ve Türkiye’de artık ev sahibi olmak hayal olmaktan öteye gitmiştir, hatta kiralık daire bulmak bile zorlaşmıştır.”

“Bu nedenle Türkiye için Konut Finansmanı Kurumu modelini önerdik ve önermeye de devam ediyoruz. Bu model, büyük ekonomilerde uygulanan bir sistemdir. Almanya, Japonya ve Amerika gibi ülkelerde benzer sistemler bulunmaktadır. Bu sistem, konut kredilerini toplu halde alarak uluslararası piyasalarda yatırımcılara sunan ve bu sayede yeni konutları finanse eden bir yapıya sahiptir. Hazine, bankalar ve yatırımcıların dahil olduğu bir sistemi içermektedir.”

“Bu Model Türkiye’de Hayata Geçmeli”

“Bu sistem henüz Türkiye’de uygulanmamaktadır. Ancak artık bu sistemi Türkiye’ye kazandırma zamanı gelmiştir. Biz bu sistemi 6 ayda hayata geçirir ve işletmeye başlarız. Bu oldukça zor bir süreç değil. Dünyada birçok başarılı örneği bulunmakta ancak hükümetin bu konuya ilgi göstermediğini görüyoruz. Tüm detayları hazırladık. Güney Florida’da gayrimenkul piyasasının çok hareketli olduğunu biliyoruz. Miami’de arsa payının yüzde 25 ile yüzde 30 arasında olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu ne demek? 100 liralık bir dairenin aslında 75 liraya mal olması demektir. Yani daha fazla arsa üretmeli, belediyeleri bu konuda teşvik etmeli ve finansmanı sağlamamız durumunda konut piyasasında çözüm üretebiliriz.”

“Cumhurbaşkanı’nın Konuya Odaklanması Kritik”

“Bu durumdan fayda sağlayan bir kesim bulunmaktadır. Bu kişiler hükümete ve belediye başkanlarına çok yakındır. Bu kişilerin elde ettiği rantlar, etrafındaki çevrelere yayılmaktadır. Dolayısıyla mevcut sistemi destekleyen az sayıda büyük destekçi bulunmaktadır. Ancak bu sistem büyük bir adaletsizlik barındırmaktadır. Bu düzen, insanlara büyük ve haksız kazançlar sağlamaktadır. Bu durumu düzeltmemiz gerekmektedir. Bu sistem gerçekten adil bir mekanizmaya bağlanmalıdır. Cumhurbaşkanı’nın bu konuya odaklanması ve çözüm için adımlar atması gerekmektedir ancak ne yazık ki böyle bir niyetleri yok” şeklinde konuştu.

“Kayıt Dışı İşlemlerle Mücadele Edilmeli”

“Belirli bir miktarın üzerindeki alışverişlerde banka aracılığıyla işlem yapma zorunluluğu vardır. Ancak 15 milyon lira değerinde bir daire alındığında banka aracılığıyla işlem yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu da kayıt dışı işlemlere olanak tanımaktadır. Bu durumda nakit alımların yapılabildiği tapu işlemlerinde hala kayıt dışı hareketlerin yaşandığını biliyoruz. Bu durum fiyatların şişmesine neden olmakta ve dolayısıyla tapu değeri ile gerçek değer örtüşmemektedir. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sesleniyorum. Eğer kayıt dışı işlemlerle mücadele etmek istiyorsanız, gayrimenkul alım satımlarındaki kayıt dışılığa müdahale etmeniz gerekmektedir. Ancak bu durumda büyük baskılarla karşılaşacağınızı da biliyorum” dedi.

“Doğruyu Söylemek Gerekiyor”

“Tapu kayıtlarına bakarak insanların aylık gelirlerini, mesleklerini ve yeni sahip oldukları gayrimenkullerin durumlarını incelemek gerekmektedir. Şu anda dinleyenler arasında tepki olabilir ancak doğruyu söylemek önemlidir. Birilerinin kral çıplak dediği zamanlar gelmiştir. Ben de bu durumu söylüyorum. Bazı insanlar farklı amaçlarla konut alabilir ancak ülkedeki orta sınıf insanların ev sahibi olma hayali artık gerçeğe dönüşememektedir. Ev sahibi olmak sadece bir sorun değildir” ifadelerini kullandı.

“Kızıl Goncalar Dizisi Kamera Arkası Görüntüleri”